ÖZET
Hukukun formel yanıyla yaşanan toplumsal gerçeklik arasındaki ilişkiye dair özgün bir olgu avukatlık mesleğidir: Mevzuata ve meslek kurallarına göre bir yandan bu mesleğin güven, saygınlık ve itibar uyarınca yapılması gerekir, diğer yandan iş elde etmek için hangi eylemlerin makbul ve meşru olduğu tanımlanmamıştır. Oysa avukatların yeni iş alma ve mesleki yetkinliklerine yönelik rağbet ve itimat kazanma yolları toplumsal etkiler altında gerçekleşir. Bu makalenin amacı, avukatların dünyasında tanınırlık ve güvenirlik inşa ve icra etme biçimlerinin nasıl oluştuğunu, Bourdieu’nün simgesel sermaye kavramı ışığında keşfetmektir. Meslek dünyasında geçerli simgesel sermaye biçim- lerinin neler olduğunu avukatların anlam ve deneyim dünyaları üzerinden keşfetmek adına, farklı kıdemlerde ve çalışma şartlarında 14 avukatla derinlemesine mülakat yapılmıştır. Yapılan analiz sonucunda avukatlık mesleğinde simgesel sermayenin birbiriyle alakalı dört boyutu olduğu tespit edilmiştir. İsim ve çevre yapmak, güven ve yetkinlik kurmak, büronun kurumsallaşmış simgesel sermayesi ve reklam bu dört boyutu oluşturur. İlk üç boyutun ortak noktası avukatlıkta mesleki rağbet ve itimat inşa etmenin sürekli performans gerektirdiği ve toplumsal etkilere açık bir süreç olduğudur. Reklam ise rağbet ve itibarın kendiliğinden birikeceği yönündeki meslekte yerleşik inancın karşısında yer alır ve simgesel sermaye kazanmanın makbul sürecine kısa devre yapar. Reklamda esasen ilk üç boyutta da içerilen tanınma performansının ve dış etkilerin aleni olması söz konusudur.