Makale

Lübnan Düşüncesinin Oluşumunda Beyrut’taki Misyoner Okullarının Katkısı

ÖZET

I. Dünya Savaşı sonrası Ortadoğu’da Avrupalı devletlerin manda idareleri altında kurulan yeni ulus-devletler, kendi özgün mevcudiyetlerini temellendirmek ve meşrulaştırmak amacıyla genellikle milli topluluklarının kökenlerini antik “atalar” ile irtibatlandırırlar. Bu irtibatlandırma süreçlerinde kullanılan “kurucu mit”ler, ulus-devletlerin teritoryal karakterlerini diğer kimliklerden ayrıştırma ve söz konusu ulus-devletlerin orijinal varlıklarını güçlendirme işlevini görürler. Lübnan düşüncesi de tam olarak böyle bir “kurucu mit” etrafında anlam kazanır ve modern Lübnan devletinin var oluş amacı, Lübnan’ın çevresindeki Arap-İslam karakterinden azade olup Fenikelilik temelinde istisnai bir kültüre sahip olması çerçevesinde okunur. Lübnan’ın Fenike ile eşleştirilmesi üzerinden sahip olduğu bu istisnai karakterin oluşumunda en etkili aktörlerden başlıcaları ise Beyrut’taki misyonerlerdir. Cizvitlere ait St. Joseph Üniversitesi ile Amerikalı Protestanlara ait Suriye Protestan Koleji (sonraki adıyla Beyrut Amerikan Üniversitesi), bu bağlamda bölgedeki en etkili eğitim kurumlarıdır. Bu çalışmada, 19. yüzyılın ikinci yarısıyla Lübnan’ın kurulduğu 1920 tarihleri arasında Bilâdüşşam’da bulunan Cizvit ve Protestan misyonerlerin, Lübnan’ın kurucu Fenike mitine ve bu vesileyle de Lübnan fikrine katkıları üzerinde durulacaktır.