ÖZET
ABD’nin sınırötesi/ikincil yaptırımları, sadece yaptırım uygulanan hedef ülkenin değil, aynı zamanda üçüncü ülkelerin yargı alanlarına ve ulusal çıkarlarına da müdahale niteliği taşıması nedeniyle meşruiyeti kendinden menkul bir imtiyaz kullanımı olup yasallığı tartışmalıdır. Vatandaş olmayanlara yönelik sınırötesinde (ikincil) kural empoze edilmesi tartışmasında gelinen noktayı, finans endüstrisi uygulamalarıyla inceleyen bu makale, ABD’nin aşırı imtiyaz kullanımına karşı Çin, Rusya ve Avrupa ülkelerince oluşturulan politikaları da analiz etmektedir. Son olarak, ikincil yaptırımların etkinliği, İran yaptırımları örneğinde olduğu gibi açıkça görünmesine rağmen, ABD liderliğindeki tek kutupluluktan ve bunun yansımalarından uzaklaşma sürecinde, ABD’nin sınırötesi yaptırım uygulamalarının uluslararası sistem içinde giderek daha uyumsuz bir durum arz ettiği sonucuna varmaktadır. Bu durumda, bu tür yaptırımların değişen jeopolitik ortamdaki geleceği, hem ABD’nin gittikçe azalan koordinasyon kapasitesini koruyup koruyamayacağına, hem de ABD’nin tek taraflı uygulamalarından etkilenen üçüncü ülkelerin ortak eylem yeteneklerine büyük ölçüde bağlı görünmektedir.