ÖZET
Cumhurbaşkanı ve devlet başkanlarının sahip olduğu klasik yetkilerden birisi de af yetkisidir. Bu yetkinin sınırları ve kullanımı ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Genel af, mahkumiyete ilişkin bütün sonuçları ortadan kaldırırken, özel af ise sadece infaz rejimine yönelik bir husustur. Türk anayasal sisteminde Cumhurbaşkanı; sürekli hastalık, kocama ve sakatlık sebepleriyle hükümlülerin cezalarını hafifletme ve kaldırma yetkisine sahiptir. Tanımları bağlamında değerlendirildiğinde 1924, 1961 ve 1982 anayasalarında yer alan Cumhurbaşkanının af yetkisinin bireysel özel af olduğu ifade edilebilir. Cumhurbaşkanının özel af yetkisi siyaset biliminin, kamu yönetiminin, anayasa hukukunun, idare hukukunun, ceza hukukunun ve adli tıbbın ilgi alanına giren multidisipliner bir nitelik ihtiva etmektedir. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde terör suçlarından hükümlü olanlara yönelik af sürecinin yoğun olarak işletilmesi, kamuo- yunun dikkatini bu alana çekmiştir. Süreç içerisinde kamuoyu tarafından yakından tanınan kimselere yönelik özel af süreci işletilmesi durumlarında da Cumhurbaşkanının özel af uygulamaları kamuoyunun ilgisini çekmesine rağmen muhtemelen yukarıda zikredilen multidisipliner nitelik nedeniyle konu akademik anlamda görece az ilgi çeken bir alanda kalmıştır. Çalışmada ilk önce Cumhurbaşkanına tanınan özel af yetkisinin teorik temelleri ve altyapısı ele alınmıştır. Devamında ise konunun anayasal temeli, Cumhurbaşkanının af yetkisinin şekli, niteliği ve sınırları, özel af kararnameleri ışığında incelenmiştir.