Makale

Riyazetten Modern Diyet Toplumuna: Kutsallık ve Hiçlik Arasında Beden

ÖZET

Bu çalışma, ruhun kemalâtı için az yemeği öğütleyen riyazet çağından beden için diyet toplumunu yücelten modern çağa geçişi analiz etmektedir. Burada, hipotez olarak, ruh ve beden arasındaki ikircikli ve çatışmalı durumun, yerini insanın bedenîleştiği ve bedenin de hiçleştiği kollektif bir düzene bıraktığı öne sürülmektedir. Beden, tüm özgürleşme söylemlerinin ötesinde, modernitenin hem bitmeyen sermayesi hem de açmazına dönüşmüştür. Bu rejimde bireyler sıskalar ve şişkolar olarak kategorize edilirken; kendilik (the Self) gittikçe görselleşir. Öte yandan bu teşhir edici endüstrileşmiş görselleştirme beklenmedik biçimde tekrarlı, tekdüze ve algıyı körelticidir. Burada beden vurgulandıkça kaybolur. Mutluluk ve kurtuluşun salt spor salonu, zayıflama hapları ve diyet programlarına indirgendiği bu yeni yaşam formülü, bilhassa tıp bilimi ve medya aracılığıyla geniş kitleleri biteviye yeniden üretmektedir. Mutlak güzellik ve mutluluğa ermeyi amaçlayan her temayül yeni bir tatminsizlik ve sonsuz bir arayış olarak kendi küllerinden doğar. Bu çalışma, Meksika yapımı Malos Hábitos (2007) filmi üzerinden, bedenî ve manevi varlık, bireysel ve toplumsal beden, açlık ve oburluk, ayna ve görünüm, arzu ve tatminsizlik arasındaki ikiliklere odaklanmaktadır. Bu bakımdan, Türkiye’de son yıllarda sıklıkla tartışılan beden ve özgürlük kavramları etrafındaki seküler yorumlara zımni olarak eleştirel bir duruş da sunmaktadır.

Anahtar Kelimeler

Modernite beden diyet dönüşüm kontrol Malos Hábitos