ÖZET
Bu makale, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile, Suriye’deki rejim muhalifi PYD (Demokratik Birlik Partisi) ve onun silahlı kolu YPG (Halk Koruma Birlikleri) arasındaki “Patron-Klient İlişkisi”ni (PKİ), taşeron savaş (surrogate warfare) literatürü eşliğinde değerlendirmekte ve aralarındaki nedenselliği ve zamansallığı, süreç takibi yöntemi ile ortaya koymaktadır. Makalenin üç özgün çabası vardır: 1) Türkiye’deki dış politika çalışmalarında PKİ literatürünü ve temel tartışma noktalarını görünür kılmak; 2) Taşeron savaş ile vekâlet savaşını karşılaştırmalı bir analize tabi tutarak, özellikle taşeron savaşın PKİ literatürü ile sentezinin mümkün olduğunu ortaya koymak; 3) Ulusal/Uluslararası literatürde teorik ve kavramsal açıdan kısıtlı bir şekilde incelenmiş olan ABD-PYD/YPG ilişkisini taşeron savaş ve PKİ kapsamında analiz etmek; bu sayede, “patron” büyük güçler ile, “klient” silahlı devlet-dışı aktörler (SDDA) arasındaki ilişkilere dair bulgulara ulaşmaktır. Çalışmaya göre, patron ABD, Suriye’de, klient örgüt PYD/YPG vasıtasıyla taşeron savaş yürüterek daha az maliyetle, daha hızlı sonuç almaya çalışmaktadır. İç savaş ortamında, ABD’den para, askeri teçhizat ve eğitim alan PYD/YPG ise, kara harekâtı kapsamında yerel kaynaklarını ABD’nin hizmetine sunarken, itaatkâr davranmakta ve karşı bir gündem oluşturmamaktadır. 2014’ten bu yana devam eden ABD-PYD/YPG iş birliği, başta Türkiye olmak üzere, çeşitli aktörlerin itirazlarına rağmen, PKİ’nin kriterleri arasında olan dayanıklılık şartını da sağlamış durumdadır.