ÖZET
Türk Boğazları’ndan geçen ticaret gemilerinden ücret alınması ilk defa sistemli bir şekilde Osmanlı Devleti döneminde uygulamaya konulmuştur. Boğazlar geçişinden alınan öncelikli ücretlerin başında fener harçları gelir. Fener ücretlerine ek olarak sıhhiye, şamandıra, tahlisiye ve römorkör ücretleri de Boğazlardan alınan harçlar arasındadır. Sanayi Devrimi’nin sağladığı ivme sonrasında hızla güç kazanan Batı kapitalizmi ve makine gücü Boğazlar geçişine yönelik ilgiyi artırmıştır. Osmanlı Devleti gerek Boğazlar geçişinin düzenlenmesinde gerekse Boğazlardaki fenerlerin yeni koşullara uygun şekilde modernize edilmesinde yetersiz kalmıştır. Söz konusu yetersizlik önce Boğazlardaki fenerlerin işletilme imtiyazının Fransız bir şirkete verilmesine neden olmuş; ilerleyen yıllarda da tahlisiye hizmetleri Batılı devletler tarafından üstlenilmiştir. Fransız şirketi kârlı bir iş olan fenerler işletmesinden uzun süre vazgeçmek istememiş, yüklü miktarda tazminatlar talep etmiştir. Anlaşmazlığın çözülebilmesi için hakem tayin edilmiş fakat sorun yine de çözülememiştir. İmtiyazın Fransız şirketinden geri alınabilmesi için Cumhuriyet kurulduktan sonra girişimlerde bulunulmuş olmasına rağmen ancak Montrö Boğazlar Sözleşmesi imzalandıktan sonra geri alınma süreci başlatılabilmiştir. Sorunun tam olarak çözüme kavuşması II. Dünya Savaşı öncesindeki koşullarda mümkün olmuştur. Bu çalışmada, Boğazlardaki fenerlerin işletme imtiyazının Fransızlara verilmesi ve sonrasında yaşanan sorunlar ile fenerlerden elde edilen gelirler ve imtiyazın geri alınma süreci irdelenecektir. Çalışmada ayrıca, tahlisiye, sıhhiye harçlarının gelişimi ve söz konusu harçların toplanmasında yaşanan problemler analiz edilerek Boğazlar geçişindeki ücretlendirme politikaları değerlendirilecektir.