ÖZET
Tarih, muhteva itibariyle mümkinatın hallerinden oluşmaktadır. Birinci veçhesi, tahakkuk etmiş hallerden; ikinci veçhesi ise bu hallerin kayıt altına alınmasından meydana gelir. Bu zemin, varlık mertebelerinden birine denk düşmektedir. Modern tarih düşüncesinde, bu varlık zemini dâhilinden yola çıkarak tarihe dair bakış açısı geliştirilmektedir. Kadim döneme baktığımızda, bu durumun farklılık arz ettiği görülecektir. Bu çalışmada, XIX. yüzyıl başlarındaki döneme ait bir çalışma olan vakanüvislik yapmış Şanizade Mehmet Ataullah Efendi’nin Tarih-i Şanizade isimli eseri incelenmektedir. XIX. asrın başlangıcında Osmanlı tarih yazıcılığının nasıl bir varoluşsal zemin inşa ettiği ve ne tür bir yazım usulü geliştirdiği meselesi üzerinde yoğunlaşılacaktır. Mevzu, II. Mahmud döneminde yaşamış olan Şanizade’nin tarih eseri bağlamında ele alınarak aydınlatılmaya çalışılacaktır. Mümkün varlıkların hallerinin kayıt altına alınma tarzı ve hadiseleri değerlendirme biçimi, Osmanlı vakanüvis geleneğindeki varlıkbilimsel bakış açısı ve bilgikuramsal yaklaşım üzerinden tahlil edilecektir. Bu meseleler, Şanizade’nin tarih tasavvuru ve tarih yazım usulü çerçevesinde anlamlandırılmaya çalışılacaktır. Yazının temel iddiası Şanizade Tarihi’nin varlıkbilimsel ve bilgikuramsal açılardan almaşık bir değerler dizisine imkân tanımış olduğu yönündedir.