ÖZET
Türkiye’de Cafeiler veya Caferi topluluğu denildiğinde tam olarak kimlerin kastedildiği veya bu terimin nasıl bir kimlik belirteci olarak işlev gördüğü gerek akademik gerek genel kamuoyunun zihninde her zaman net olmamakla birlikte, itikadi veya fıkhi bir mezheple eşlenen bu sıfatla tahayyül etmeye veya tanımlamaya çalıştığımız gruba dair homojenlikten bahsetmek mümkün görünmemektedir. İlk taslağının İLEM tarafından düzenlenen Türkiye’de Dini Grup ve Cemaatlerin Değişim ve Dönüşümü çalıştaylarından birinde şekillenen bu çalışmada, öncelikle Caferilerin Türkiye’nin dini, sosyal, siyasi, kültürel ve demografik haritasındaki konumları tayin edilmeye çalışılmaktadır. Bununla birlikte çalışmada, Caferilerin bir grup kimliği olarak görünme, tanınma ve kabul sorunlarına, kamusal alanda var olma ve görünme biçimlerine değinilmektedir. Gerek Türkiye gerekse uluslararası bağlamda işleyen değişim dinamiklerinin grubun kolektif kimliğine ve bunun temsiline nasıl etki ettiğine yapılan vurgularla birlikte, tahayyül edilen grup kimliği açısından önem arz eden eylem ve söylem alanlarından biri olarak toplu yas (Muharrem/Aşura) merasimlerinin önemine işaret edilmekte ve Türkiye’deki sünni ve laik çoğunluğun kamusal nazarı karşısında sunulan grup dindarlığı ve kimliğinin nasıl değişip dönüştüğünün altı çizilerek çalışma sonlandırılmaktadır.